Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından düzenlenen “2030’a Doğru Türk Yükseköğretim Vizyonu" toplantılarının beşincisi üniversitemiz ev sahipliğinde gerçekleştirildi.
Yükseköğretim Kurulu Başkanı (YÖK) Prof. Dr. Erol Özvar’ın başkanlığında düzenlenen toplantıya; Rektörümüz Prof. Dr. Gülfettin Çelik, YÖK Yürütme Kurulu Üyeleri Prof. Dr. Erol Arcaklıoğlu ile Prof. Dr. Naci Gündoğan ve Marmara ile Orta ve Batı Karadeniz bölgelerindeki 37 üniversitenin rektörleri ve temsilcileri katıldı.
31 Ocak 2024 tarihinde Üniversitemiz Âşık Paşa Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen program, Yükseköğretim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar’ın açılış konuşmalarıyla başladı. Başkan Prof. Dr. Özvar, üniversitemizde düzenlenen “2030’a Doğru Türk Yükseköğretim Vizyonu” toplantısında, Özbekistan’da “Uluslararası Türk Devletleri Üniversitesi”nin kurulduğunu ilk kez açıkladı. Prof. Dr. Erol Özvar, Türkiye ile Özbekistan arasında iki senedir devam etmekte olan ortak üniversite kurma teşebbüsünün olumlu sonuçlandığını belirterek, “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın iradesi ve kararlılığıyla Özbekistan’da ‘Uluslararası Türk Devletleri Üniversitesi’ açılıyor” dedi.
Prof. Dr. Özvar, Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev’in Uluslararası Türk Devletleri Üniversitesinin Taşkent’te kuruluşuna dair bir kararname yayımladığını belirterek, “Özbek kardeşlerimizle yaptığımız müzakereler olumlu sonuçlandı ve bu üniversite bugün itibarıyla kurulmuş vaziyettedir. Hayırlı olmasını diliyor, emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.” dedi.
Üniversitenin Yükseköğretim Kurulu ile Özbekistan Yükseköğretim, Bilim ve İnovasyon Bakanlığı ve Yükseköğretim Cumhuriyet Kurulu arasında yapılan mutabakat zaptıyla hayata geçtiğini ifade eden Prof. Dr. Özvar, sözlerine şöyle devam etti:
“Azerbaycan’da tamamen Türkiye’ye ait bir modelle kurulan Türkiye-Azerbaycan Üniversitesi modeli Özbekistan tarafından da benimsenmiş olup, aynı model üzerine Uluslararası Türk Devletleri Üniversitesi kurulmuştur.
İlk planda İTÜ, ODTÜ, Hacettepe ve Ege Üniversitesi bu üniversite çatısı altında birer program, bölüm açacak. Bu üniversiteye bir büyük kampüs de verilmiştir ve binaları da hazırdır. Taşkent’te bu sene bu üniversite eğitim öğretime başlayacak. Önümüzdeki yıllarda üniversite sayımızı Özbekistan’da da, Azerbaycan’da da artıracağız.”
Uluslararası Türk Devletleri Üniversitesi, başta Türkiye olmak üzere önde gelen yükseköğretim kurumlarıyla iş birliği yaparak ortak programlar temelinde eğitim programları uygulayacak. Türk Devletleri Teşkilatına üye ve gözlemci ülke vatandaşlarına üniversitede burslu öğrenim yerleri tahsis edilebilecek. Üniversite mezunlarına, ortak yabancı yükseköğretim kurumunun ve üniversitenin diploması verilecek. Üniversitenin kuruluş ve faaliyetlerinin koordinasyonu için bir yönetim kurulu oluşturulacak.
“Türkmenistanla da görüşmeler sürüyor”
Yükseköğretim Kurulu Başkanı Özvar, Uluslararası Türk Devletleri Üniversitesinin bütün Türk dünyasına hizmet edeceğini belirterek, “Akabinde Türkmenistan’la da görüşmelerimiz devam ediyor. Oraya da benzer bir anlayışla diğer üniversitelerimizi taşımak istiyoruz.” dedi.
Özvar, “Türkiye’nin yükseköğretim alanındaki tecrübesini, kalitesini dünyayla paylaşmaya devam edeceğiz. Bu anlayışla, bu vizyonla Yükseköğretim Kurulu ve üniversiteler olarak geleceğe çok daha güvenle hazırlanıyoruz.” şeklinde konuştu.
“Üniversitelerimizin uluslararası sıralamalardaki yükselişi motive ediyor”
Yükseköğretim Kurulu Başkanı Erol Özvar, uluslararası yükseköğretim derecelendirme kuruluşu Times Higher Education’ın (THE) 2025 Alan Bazlı Dünya Üniversiteler Sıralamasında Türkiye’nin yükseköğretim alanında kat ettiği mesafeyi ortaya koyduğunu söyledi.
Özvar, “THE 2025 sıralamasında eğitim bilimlerinde 35, mühendislikte 26, tıp ve sağlıkta 25, sosyal bilimlerde 24, işletme ve ekonomide 21, fen bilimlerinde 19, fizik bilimlerinde 18, bilgisayar bilimlerinde 17, sanat ve beşerî bilimlerde 11 ve psikolojide 5 üniversitemiz ilk 1000’e girmeyi başarmıştır. Ayrıca sıralamada değerlendirilen ana alanlardan 10’unda farklı üniversitelerimiz ilk 500’de kendine yer bulmuştur. Bunlar son derece memnuniyet verici ve bizleri gelecek için motive eden sonuçlardır.” dedi.
Yapay zekâ programlarının sayısı artmaya devam edecek
Özvar, yeni açılan programlarla programların dönüşümünü zamana yaymak ve istihdama duyarlılığı azalan programlar yerine bu yeni programları ikame etmek istediklerini belirterek “Bu belki de Türk yükseköğretimin en önemli projelerinden bir tanesi olacaktır. Ülkemizin dijital beceri açığının kapatılmasında önemli rol oynayacağına inandığımız bu programların sayısını, kalite standartlarını düşürmeden önümüzdeki yıllarda artırmaya devam edeceğiz. Ayrıca meslek yüksekokullarımızı ve programlarını da gözden geçirdiğimizi sizlerle paylaşmak isterim. Siber güvenlik meslek yüksekokulu programları, son birkaç yıl içerisinde en başarılı meslek yüksekokulları sıralamasında belki birinci geliyor şu anda.” dedi.
Sektör temsilcileriyle istişare ederek müfredatları güncelliyoruz
Yükseköğretim Kurulu Başkanı Özvar, eğitim ve sektör ihtiyaçları arasında çıkabilecek uyumsuzluğa karşı Yükseköğretim Kurulu olarak hızla harekete geçtiklerini söyledi. Özvar, “Yükseköğretim Kurulumuz geçtiğimiz yıllardan itibaren birtakım önlemleri hayata geçirmeye başlamıştır. Bu önlemlerin başında, yeni ortaya çıkan ve ihtiyaç duyulan yetkinliklerin öğrencilerimize kazandırılması amacıyla, üniversitelerimizi önlisans, lisans ve lisansüstü program müfredatlarını sektör temsilcileriyle istişare halinde güncellemeleri yönünde teşvik etmek ve yönlendirmek bulunmaktadır.” şeklinde konuştu.
OSB’lerde MYO uygulamaları istihdam odaklı eğitime güzel örnekler
Özvar, “Bunun yanında aldığımız bir diğer önlem, işgücü piyasalarında istihdamı kolaylaştırma hedefiyle, üniversitelerimiz tarafından sunulan staj ve işyeri uygulama imkân ve sürelerinin hem genişletilmesine hem de çeşitlendirilmesine destek vermektir. OSB’lerde MYO uygulamaları bu bakımdan güzel birer örnek olarak anılabilir. Sektörün beklentilerini karşılamak üzere tematik MYO’ların desteklenmesi, yeni becerilerin kazandırılması için uygulamaya alınan bir başka model olmuştur.
Yükseköğretim 2030 Vizyonu
Yükseköğretim Kurulu Başkanı Özvar, önümüzdeki yıllarda yükseköğretimde önemli fırsatların yanı sıra ciddi sınamaların yaşanacağına dikkat çekerek 2030 vizyonuna dair özellikle yükseköğretime erişimde ücret politikalarının belirlenmesi, yeni eğitim teknolojileri ile geleneksel eğitimin dengelenmesi, kalite güvencesi ve küresel rekabet edebilirlik, akademik motivasyon ve bilimsel üretkenlik, değişen demografik yapı ve üniversiteye erişim talebi, istihdama duyarlı programlar ile işgücü piyasasının üniversite mezunlarından beklentileri, sürdürülebilirlik ve uluslararasılaşma konularında dikkatle çalışmak gereğine vurgu yaptı.
“Dünyada rekabet gücü yüksek, yeniliğe açık, kaliteli, istihdamı destekleyen, erişilebilir, kapsayıcı, dijitalleşmeyi ve uluslararasılaşmayı başarmış bir yükseköğretim sistemi hepimizin milletimize karşı sorumluluğumuzdur”
Özvar, “Üniversitelerimizin ulusal ve uluslararası itibar ve görünürlükte daha iyi bir seviyeye çıkmasını bekliyoruz. Tüm paydaşlar olarak; dünyada rekabet gücü ve görünürlüğü yüksek, yeniliğe açık, kaliteli, istihdamı destekleyen, erişilebilir, kapsayıcı, dijitalleşmeyi ve uluslararasılaşmayı başarmış bir yükseköğretim sistemini hayata geçirmek hepimizin ülkemize ve milletimize karşı sorumluluğumuzdur.” dedi.
Yükseköğretim Kurulu Başkanı Erol Özvar’ın açılış konuşmalarının ardından toplantı kapsamında Türkiye’nin yükseköğretim politikaları, kalite yönetimi, dijital dönüşüm, uluslararasılaşma ve girişimcilik gibi konular ele alındı.
Prof. Dr. Naci Gündoğan: "Yükseköğretim Kurulu Vizyonu ve Yapılan Çalışmalar"
YÖK Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Naci Gündoğan, yükseköğretime katılım ve okullaşma oranı, yükseköğretim kurumlarımızın bilimsel yayın üretkenliği ve uluslararası sıralamalardaki yeri, Yükseköğretim Kurulu tarafından son yıllarda uygulanmakta olan proje ve destek programları ile hem 12. kalkınma planında bulunan hem de yükseköğretim kurulu stratejik planında yer alan yükseköğretime dair plan ve hedefler hakkında ayrıntılı bilgilendirme yaptı.
Prof. Dr. Ümit Kocabıçak: "Kalite Odaklı Süreç Yönetimi ve Liderlik"
YÖK Kalite Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ümit Kocabıçak, üniversitelerde kalite güvencesinin sağlanması için süreç yönetiminin etkin bir şekilde uygulanması gerektiğini belirtti. Kalite yönetiminin yalnızca eğitim süreçleriyle sınırlı kalmaması gerektiğini, araştırma, toplumsal katkı ve yönetişim süreçlerinin de bu kapsamda değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Ardından ülkemizdeki 208 üniversiteyi her açıdan değerlendirmek, dünyadaki ve Türkiye’deki yükseköğretimin fotoğrafını çekmek, üniversitelerimizin güçlü yanlarını öne çıkarmak ve gelişmeye açık yönlerini belirlemek için yapılan çalışmalar ile yapılabilecek faaliyetleri paylaştı.
Prof. Dr. Lütfiye Durak Ata: "Üniversitelerde Dijital Dönüşüm ve Veriye Dayalı Yönetim"
İstanbul Teknik Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Lütfiye Durak Ata, dijital dönüşümün yükseköğretimde kaçınılmaz olduğunu vurgulayarak, yapay zeka, otomasyon ve büyük veri analizlerinin akademik süreçlere entegrasyonunun üniversiteleri daha etkin hale getireceğini belirtti. Yükseköğretim kurumlarının bilgi güvenliğini sağlamak, yerli ve milli yazılımlarla dijital altyapıları oluşturmak ve veriye dayalı yenilikçi çözümler üretmek durumunda olduğunu aktardı. Uzaktan eğitim sistemlerinin yenilikçi yöntemlerle desteklenmesi gerektiğini ifade eden Ata, dijital okuryazarlığın artırılmasının eğitimde kaliteyi yükselteceğini söyledi.
Prof. Dr. Elif Damla Arısan: "Üniversitenin Ulusal ve Uluslararası İtibarı ve Görünürlüğü"
Gebze Teknik Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Elif Damla Arısan, üniversitelerin uluslararası platformlarda daha fazla tanınırlık kazanabilmesi için akademik yayınların kalitesinin artırılması ve küresel iş birliklerinin güçlendirilmesi gerektiğini ifade etti. Öğrenci ve akademisyen değişim programlarının yaygınlaştırılmasının, üniversitelerin küresel ağlarda daha fazla yer edinmesini sağlayacağını belirtti. İtibar ve görünürlük süreçlerinde entegre bilişim sistemlerinin kullanılması, veri setlerinin oluşturulması ve ileri araştırmaların yapılarak sonuçların değerlendirilmesi, motive olmuş ve bir bütünün parçası olduğu bilinciyle yönetime katkı sunan ekiplerin oluşturulması, üniversitenin misyon ve vizyonunun açıkça tanımlanması, izlenebilir ve iyileştirilebilir süreçlerle gelişim süreçlerinin ölçülmesi gerektiğine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Prof. Dr. Mustafa Verşan Kök: "Girişimci ve Yenilikçi Üniversite"
Türk-Japon Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Verşan Kök, girişimci ve yenilikçi üniversite modelinin yükseköğretim üzerindeki etkisini değerlendirdi. Üniversitelerin bilgiyi ticarileştiren, 3’lü sarmal modeliyle üniversite-sanayi ve devlet iş birliğini sağlamayı hedefleyen, sürdürülebilirlik hedeflerini ve yeşil kampüs anlayışını benimseyen ve yaşam boyu öğrenmeyi teşvik eden kurumlara evrildiğini aktardı. Girişimci ve yenilikçi üniversite yaklaşımının; uluslararası rekabete aktif katılan, topluma fayda sağlayan, teknoloji transferi ve ticarileşme-patentleme çalışmalarında öne çıkan bir anlayışa dayandığını paylaştı. 2024 yılından itibaren artık misyon odaklı üniversitelerin öne çıktığını; yapay zeka, büyük veri ve diğer dijital teknolojiler aracılığıyla toplumsal sorunların çözümüne odaklanan bir yükseköğretim ekosisteminin oluştuğuna dikkat çekti.
Sunumların ardından Yükseköğretim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar bir değerlendirme ve kapanış konuşması gerçekleştirdi.
Programın sonunda Rektörümüz Prof. Dr. Gülfettin Çelik, Yükseköğretim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar’a bir hediye takdim etti.
Program, toplu fotoğraf çekimi ile sona erdi.